الإنجليزية - التركية
تعريف the end of the tube from which the flow is exhausted في الإنجليزية التركية القاموس.
- outlet
- {i} priz
Elektrik prizine reçel döktüm ve bir kısa devre vardı.
-I spilled jam on the electric outlet and there was a short circuit.
Elektrik prizinde sıkışıklık vardı.
-There was jam in the electric outlet.
- outlet
- {i} satış yeri
- outlet
- (Ticaret) satış noktası
- outlet
- çıkış yeri
- outlet
- çıkış mili
- outlet
- çıkış yolu
- outlet
- çıkış ağzı
- outlet
- delik
- outlet
- ağız
- outlet
- {i} fiş
- outlet
- {i} dışarı çıkacak yer, çıkış yeri, çıkış, kapı, çıkak, çıkıt
- outlet
- çıkış yer
- outlet
- {i} çıkış
Yaratıcılığım modern dilleri öğrenerek bir çıkış noktası buluyor.
-My creativity finds an outlet through learning modern languages.
Bu kanalizasyon çıkışı artık kullanılmıyor.
-This sewage outlet is no longer in use.
- outlet
- (Biyoloji) çıkım
- outlet
- (Tıp) Dışarı çıkacak yer, yol, ağız, delik, mahreç
- outlet
- elek fiş
- outlet
- (isim) priz, fiş, çıkış, yol, ağız, açılma fırsatı, pazar, satış yeri
- outlet
- {i} yol
- outlet
- {i} pazar
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف the end of the tube from which the flow is exhausted في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- outlet
the end of the tube from which the flow is exhausted
الواصلة
the end of the tube from which the flow I·s exhaustedالتركية النطق
dhi end ıv dhi tyub fırm hwîç dhi flō îz îgzôstıdالنطق
/ᴛʜē ˈend əv ᴛʜē ˈtyo͞ob fərm ˈhwəʧ ᴛʜē ˈflō əz əgˈzôstəd/ /ðiː ˈɛnd əv ðiː ˈtjuːb fɜrm ˈhwɪʧ ðiː ˈfloʊ ɪz ɪɡˈzɔːstəd/
Resimler
المفضلات