the details of a banquet; a bill of fare

الإنجليزية - التركية

تعريف the details of a banquet; a bill of fare في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

menu

menü

Tom restoranlar için menüleri çevirerek çok para kazanır. - Tom makes a lot of money translating menus for restaurants.

Tom'un menüye bakmasına gerek yoktu çünkü daha önce o restoranda defalarca bulunmuştu. - Tom didn't need to look at the menu because he'd been to that restaurant many times before.

menu

{i} mönü

menu

(Bilgisayar) menüsü

Sami, Leyla'ya kahvaltı menüsünü verdi. - Sami gave Layla the breakfast menu.

Ben bir Japon yemeği dükkanında bir kızarmış pirinç menüsü istedim. - I asked for a menu of fried rice in a ramen shop.

menu

yemek listesi

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف the details of a banquet; a bill of fare في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

menu