الإنجليزية - التركية
تعريف the depths في الإنجليزية التركية القاموس.
- derinlikler
Bence Dünya'nın derinliklerinde daha fazla altın olmalı.
-I think there must be much gold in the depths of the Earth.
Bilim adamları okyanusun derinliklerini keşfetmek için bir batisfer kullandılar.
-The scientists used a bathysphere to explore the depths of the ocean.
- depths
- derinlikler
Kendimi okyanusun derinliklerine batırmak istiyorum, ki orada gözden kaybolup bir daha asla görünmeyeyim.
-I want to submerge myself in the ocean depths, and to disappear there so as to never be seen again.
Denizaltı, okyanusun derinliklerinde saklandı.
-The submarine hid in the depths of the ocean.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف the depths في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- depths
- plural form of depth
- depths
- The most severe part
- depths
- A very remote part
- depths
- The lowest point, all-time low, nadir
- depths
- The deepest part. (Usually of a body of water.)
- depths
- plural of depth
المصطلحات ذات الصلة
the depths
التركية النطق
dhi depthsالنطق
/ᴛʜē ˈdepᴛʜs/ /ðiː ˈdɛpθs/
Resimler
السابق
المفضلات