الإنجليزية - التركية
تعريف the condition of being or feeling elevated; heightened; exaltation في الإنجليزية التركية القاموس.
- elevation
- {i} kaldırma
- elevation
- {i} yükselti
- elevation
- yükselme
- elevation
- (Bilgisayar) bakış açısı
- elevation
- (Tıp) elevasyon
- elevation
- yer üstü
- elevation
- (Askeri) nişangah açısı
- elevation
- (Askeri) yükseliş açısı
- elevation
- düzey
- elevation
- (Televizyon) yükseltme açısı
- elevation
- (Denizbilim) yükselim
- elevation
- görünüş
- elevation
- (Askeri) NİŞANGAH AÇISI: Bir silah mesafece tevcih edildiği zaman namlu ağzını hedefe bağlayan hat (toprak açısı hattı) ile namlu ekseni uzantısı (yükseliş hattı) arasında kalan düşey açı. Buna "angle of elevation"de denir
- elevation
- {i} moral verme
- elevation
- {i} terfi
- elevation
- yükseklik/asalet/yükselme
- elevation
- {i} dikey kesit
- elevation
- {i} coğr. yükselti
- elevation
- yükseklik,yükseltme
- elevation
- {i} irtifa
Ölüm Vadisinin irtifası nedir?
-What is the elevation of Death Valley ?
Amerika Birleşik Devletlerinde en yüksek irtifaya sahip devlet hangisidir?
-What is the state with the highest elevation in the United States ?
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف the condition of being or feeling elevated; heightened; exaltation في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- elevation
the condition of being or feeling elevated; heightened; exaltation
الواصلة
the con·di·tion of be·ing or feel·ing elevated; heightened; ex·al·ta·tionالنطق
Resimler
السابق
المفضلات