Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
- In the beginning God created the heaven and the earth.
Bütün başlangıçlar zordur.
- All beginnings are difficult.
Şafaktan önce hava her zaman en karanlıktır.
- It's always darkest before the dawn.
Biz şafakta kalkmalıyız.
- We must get up at dawn.
Başlangıç işin en önemli kısmıdır.
- The beginning is the most important part of the work.
Önümüzdeki ayın başında Tokyo'ya varacak.
- She will arrive in Tokyo at the beginning of next month.
Önümüzdeki hafta başlayarak yeni bir ders kitabı kullanacağız.
- Beginning next week, we'll be using a new textbook.
Küçük kız gün ağarırken uyandı.
- The little girl woke at dawn.
Doğum,bir şekilde,ölümün başlangıcıdır.
- Birth is, in a manner, the beginning of death.
Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
- In the beginning God created the heaven and the earth.
O zaman ilkbaharın başlangıcıydı.
- It was then the beginning of spring.
İlk başta işimden hoşlanmadım ama artık ondan hoşlanmaya başlıyorum.
- At first I didn't like my job, but I'm beginning to enjoy it now.
Kaynaklar tükenmeye başlıyor.
- The supplies are beginning to give out.
Anlam sonunda kafama dank etti.
- The meaning dawned upon me at last.
Onun o sözlerle kastettiği şey sonunda kafama dank etti.
- What he meant by those words finally dawned on me.
He is beginning to read a new book.
The house you want is down at the beginning of the street.
I am beginning to understand.
- I'm beginning to understand.
In the beginning God created the heavens and the earth.
- In the beginning God created the heaven and the earth.
... at the beginning of the load valley last days of the religion is in progress ...
... the beginning and the end of an experience not much the middle ...