the amount that a spoon will hold, either level or heaped

الإنجليزية - التركية

تعريف the amount that a spoon will hold, either level or heaped في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

spoonful

kaşık dolu

Tom kavanozdan bir kaşık dolusu fıstık ezmesi yemekten hoşlanıyor. - Tom likes to eat spoonfuls of peanut butter right out of the jar.

Tom bir kaşık dolusu fıstık ezmesi yedi. - Tom ate a spoonful of peanut butter.

spoonful

{i} kaşık dolusu

Tom bir kaşık dolusu fıstık ezmesi yedi. - Tom ate a spoonful of peanut butter.

Ben her zaman çayıma bir kaşık dolusu bal eklerim. - I always add a spoonful of honey to my tea.

spoonful

(isim) kaşık dolusu

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف the amount that a spoon will hold, either level or heaped في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

spoonful

الواصلة

the a·mount that a spoon will hold, ei·ther lev·el or heaped