الإنجليزية - التركية
تعريف the action of the verb to serve في الإنجليزية التركية القاموس.
- serving
- porsiyon
Haftada bir ya da iki porsiyon balık yemenin kalp hastalığına yakalanma olasılığınızı azaltacağını duydum.
-I've heard that eating one or two servings of fish a week will reduce your chances of getting heart disease.
İkinci bir porsiyon ister misiniz?
-Would you like a second serving?
- serving
- {i} servis
Başka servis ister misiniz?
-Would you like another serving?
- serving
- (Bilgisayar) dış örtü kablo
- serving
- dış örtü
- serving
- {f} hizmet et
Size tekrar hizmet etmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz.
-We are looking forward to serving you again.
Son yıllarda, bir asker olarak hizmet etmenin itibarı sürekli düşürüldü.
-In the recent years, the reputation of serving as a soldier has steadily been lowered.
- serving
- {i} hizmet eden
Bize lokantada hizmet eden garson bitkin ve stresli idi.
-The waitress serving us at the diner was exhausted and stressed.
- serving
- {i} tabak
- serving
- porsiyon/servis
- serving
- i., ahçı. porsiyon. s
- serving
- serv servis yap/hizmet et
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف the action of the verb to serve في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- serving
the action of the verb to serve
الواصلة
the ac·tion of the verb to serveالتركية النطق
dhi äkşın ıv dhi vırb tı sırvالنطق
/ᴛʜē ˈaksʜən əv ᴛʜē ˈvərb tə ˈsərv/ /ðiː ˈækʃən əv ðiː ˈvɜrb tə ˈsɜrv/
Resimler
المفضلات