الإنجليزية - التركية
تعريف the act of testing or proving; trial; proof في الإنجليزية التركية القاموس.
- testing
- deneyden geçirme
- testing
- (Bilgisayar) sınanıyor
- testing
- (Dilbilim) sınav
- testing
- (Dilbilim) sınavbilim
- testing
- sondaj
- testing
- (Bilgisayar) sınayan
- testing
- dest
- testing
- deney
- testing
- sınama
- testing
- {f} test et
Araştırma müdürü, departmana yeni bir ürünü test etmede esaslı bir iş yaptırdı.
-The research director had the department do a thorough job in testing the new product.
- testing
- test ederek
- the act of
- eyleminin
- testing
- {s} deneme
- testing
- {f} test et: prep.deneyerek
- testing
- (isim) deneme
- testing
- (Nükleer Bilimler) test etme
Araştırma müdürü, departmana yeni bir ürünü test etmede esaslı bir iş yaptırdı.
-The research director had the department do a thorough job in testing the new product.
- testing
- {s} test
Polis dedektifi DNA testi için numuneler toplamaya çalıştı.
-The police detective carefully collected samples for DNA testing.
Görme duyunuzun test edilmeye ihtiyacı var.
-Your eyesight needs testing.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف the act of testing or proving; trial; proof في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- testing
the act of testing or proving; trial; proof
النطق
Resimler
المفضلات