الإنجليزية - التركية
تعريف the act of starving, or the state of being starved في الإنجليزية التركية القاموس.
- starvation
- {i} açlıktan kıvranma
- starvation
- (Tıp) starvasyon
- starvation
- açlık çekme
- starvation
- (Biyokimya) aşırı açlık
- starvation
- açlıktan ölme
Zavallı kedi açlıktan ölmenin eşiğindeydi.
-The poor cat was on the verge of starvation.
Hayatta kalanlar açlıktan ölmek üzereyken bir adada bulundu.
-The survivors were found on an island, dying of starvation.
- starvation
- şiddetli açlık
- starvation
- {i} beslenme yetersizliği
- starvation
- ölüm derecesinde açlık
- starvation
- açlık/açlıktan ölme
- starvation
- (Tıp) 1. Açlık, gıdasızlık; 2.Açlıktan ölüm
- starvation
- {i} açlık
Almanya olası bir açlıkla yüz yüze kaldı.
-Germany faced possible starvation.
Afrikada ki çoğu çocuk açlıktan ölüyor.
-Many children die of starvation in Africa.
- starvation
- starvationwages geçindirmeyen ücret
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف the act of starving, or the state of being starved في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- starvation
the act of starving, or the state of being starved
الواصلة
the act of starving, or the state of be·ing starvedالنطق
Resimler
المفضلات