that which constitutes distinction of person; individuality

listen to the pronunciation of that which constitutes distinction of person; individuality
الإنجليزية - التركية

تعريف that which constitutes distinction of person; individuality في الإنجليزية التركية القاموس.

personality
kişilik

Mary görünüşlerin kişilikten daha önemli olduğunu düşünüyor. - Mary thinks that looks are more important than personality.

Hem görünüm hem de kişilik olarak, Tom tam olarak babasına benziyor. - In both appearance and personality, Tom is exactly like his father.

personality
{i} şahsiyet
personality
şahsiyet/kişilik
personality
(Tıp) personalite
personality
şahsın hukuku
personality
sosyal kişilik
personality
önemli kişi
personality
{i} benlik
personality
(Tıp) Kişi, şahıs
personality
ferdiyet
personality
(Tıp) Kişilik, şahsieyt
personality
{i} karakter

Karakter yeteneğe değil kişiliğe bağlıdır. - The character depends on personality, not on talent.

Bir kişinin karakterini tanı ve saygı duy. - Recognize and respect the personality of a person.

personality
{i} bireylik
personality
hakaret niteliğinde söz
الإنجليزية - الإنجليزية
personality
that which constitutes distinction of person; individuality
المفضلات