الإنجليزية - التركية
تعريف that part of a christian church in which the altar is placed في الإنجليزية التركية القاموس.
- sanctuary
- {i} sığınak
- sanctuary
- ibadethane
Kilise onlara ibadethane önerdi.
-The church offered them sanctuary.
- sanctuary
- {i} mabet
- sanctuary
- (Arkeoloji) kutak
- sanctuary
- Hayvanlar için koruma altına alınmış sığınak
- sanctuary
- masuniyet
- sanctuary
- sığınmak
- sanctuary
- {i} kutsal yer
Kilise onlara kutsal yer teklif etti.
-The church offered them sanctuary.
- sanctuary
- (Askeri) BARINAK: Muharebe sahasına yakın veya bitişik olup muharip kuvvetlerle arasında sessiz bir anlaşma ile taarruzdan uzak kalan ve dolayısıyla, muharip kuvvetlerin toplaması, lojistiği ve diğer faaliyetleri için bir barınak vazifesi gören bir millet veya bölge
- sanctuary
- {i} sığınma
Tom bir yaban hayatı sığınma evi yaratmak için mülkünü bağışladı.
-Tom donated his estate to create a wildlife sanctuary.
- sanctuary
- {i} koruma alanı
- sanctuary
- {i} barınak
- sanctuary
- right of sanctuary iltica hakkı
- sanctuary
- sığınak/mabet
- sanctuary
- wild life sanctuary yabani hayvanların korunduğu
- sanctuary
- {i} tapınak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف that part of a christian church in which the altar is placed في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- sanctuary
that part of a christian church in which the altar is placed
الواصلة
that part of a Chris·tian church in which the al·tar I·s placedالتركية النطق
dhıt pärt ıv ı krîsçın çırç în hwîç dhi ôltır îz pleystالنطق
/ᴛʜət ˈpärt əv ə ˈkrəsʧən ˈʧərʧ ən ˈhwəʧ ᴛʜē ˈôltər əz ˈplāst/ /ðət ˈpɑːrt əv ə ˈkrɪsʧən ˈʧɜrʧ ɪn ˈhwɪʧ ðiː ˈɔːltɜr ɪz ˈpleɪst/
Resimler
المفضلات