Elma, açlığımı geçici olarak giderdi.
 - The apple appeased my hunger temporarily.
Geçici olarak tamir edebilir misin?
 - Can you fix it temporarily?
Tom'la geçici bir anlaşma yaptım.
 - I've made a tentative deal with Tom.
Geçici bir programım var.
 - I have a tentative schedule.
Elma, açlığımı şimdilik yatıştırdı.
 - The apple appeased my hunger temporarily.
Tom ve Mary'nin küçük kızı ilk deneme adımlarını atmaya başlıyor.
 - Tom and Mary's little girl is starting to take her first tentative steps.