tedavi edilemez

listen to the pronunciation of tedavi edilemez
التركية - الإنجليزية
incurable

He has an incurable disease. - Tedavi edilemez bir hastalığı var.

That disease is incurable. - Bu hastalık tedavi edilemez.

irremediable

Genetic diseases are mostly irremediable. - Genetik hastalıklar çoğunlukla tedavi edilemez.

immedicable
untreatable

Prevention of stillbirth is very difficult, as many causes of stillbirth remain either unknown or untreatable. - Ölü doğumun birçok nedenleri bilinmeyen ya da tedavi edilemez olarak kalırken, ölü doğumun önlenmesi çok zordur.

tedavi edilemez kimse
incurable
tedavi et
{f} curing

He intends to devote his life to curing the sick in India. - O, hayatını Hindistan'daki hastaları tedavi etmeye adamak istiyor.

tedavi et
{f} remedy

Tea tree oil is a natural remedy that can be used to treat acne. - Çay ağacı yağı akneyi tedavi etmek için kullanılabilen doğal bir çözümdür.

tedavi et
{f} cure

It will cure you of your headache in no time. - O, hiçbir zaman senin baş ağrını tedavi etmeyecek.

Sports cured him of his inferiority complex. - Spor onun aşağılık kompleksini tedavi etti.

tedavi edilemez
المفضلات