tavsi̇ye

listen to the pronunciation of tavsi̇ye
التركية - الإنجليزية

تعريف tavsi̇ye في التركية الإنجليزية القاموس.

tavsiye etmek
recommend

I found out a very interesting site I'd like to recommend. - Tavsiye etmek istediğim çok ilginç bir site buldum.

tavsiye
recommendation

Tom wanted Mary to write a recommendation for him. - Tom Mary'ye onun için bir tavsiye yazmasını istedi.

Thank you for your recommendation. - Tavsiyen için teşekkür ederim.

tavsiye
suggestion

Tom became frustrated when his suggestions fell on deaf ears. - Tom, tavsiyeleri sağır kulaklara düştüğünde hayal kırıklığına uğradı.

He followed the doctor's suggestions. - Doktorun tavsiyelerine uydu.

tavsiye
(Askeri) advice

OK, what would you like advice on? - Tamam. Bunun üzerine ne tavsiye etmek istersin?

May I give you some advice? - Sana biraz tavsiye verebilir miyim?

tavsiye
(Latin) commendatio
tavsiye
word
tavsiye
input
tavsiye
recommendatory
tavsiye
tip

These tips may save your life. - Bu tavsiyeler hayatını kurtarabilir.

tavsiye
exhortation
tavsiye
rede
tavsiye
commendation
tavsiye
a piece of advice
tavsiye
advice, recommendation
tavsiye
counsel
tavsiye
recommendation, commendation (of someone or something as being worthy of acceptance, use, or trial)
tavsiye
recommendation, advising (a certain course of action)
tavsiye
hint
tavsiye edilen
recommended

This is the only guidebook that was recommended to me that is really useful. - Bu bana tavsiye edilen gerçekten faydalı olan tek rehber.

This is a highly recommended restaurant. - Bu, çok tavsiye edilen bir restorandır.

tavsiye etmek
advise
tavsiye kararı
(Hukuk) recommendation
tavsiye mektubu
recommendation

A good dress is a card of invitation, a good mind is a letter of recommendation. - İyi bir elbise bir davetiye kartı gibidir, iyi bir fikir bir tavsiye mektubu gibidir.

tavsiye edilebilir
advisable

It is advisable for you to take the medicine. - İlacı almanız tavsiye edilebilir.

It is advisable to take the train. - Trene binmek tavsiye edilebilir.

tavsiye edilebilirlik
advisability
tavsiye edilmiş
recommended
tavsiye etme
presentation
tavsiye etmek
1. to recommend, advise. 2. to recommend, commend
tavsiye eden
advising
tavsiye edilebilirlik
advisableness
tavsiye edilen
advised
tavsiye edilen jant
(Otomotiv) recommended rim
tavsiye edilir
advisable
tavsiye edilmiş
advised
tavsiye etme
advising
tavsiye etmek
advise to be
tavsiye etmek
prescribe
tavsiye hizmeti
(Havacılık) advisory service
tavsiye kararı
(Politika, Siyaset) advisory jurisdiction
tavsiye mahiyetinde
advisory
tavsiye mektubu
(Ticaret) letter of reference
tavsiye niteliğindeki genelge
(Havacılık) advisory circular
tavsiye vermek
advice
tavsiye vermek
give advice
tavsiye vermek
recommend
tavsiye vermek
give recommendation
tavsiye etmek
suggest
tavsiye etmek
Recommend, advise, suggest
tavsiye almamış
unadvised
tavsiye eden
commendatory
tavsiye edilebilir
worthy of recommendation
tavsiye edilememe
inadvisability
tavsiye edilemez
unadvisable
tavsiye edilir
commendable
tavsiye edilir bir şekilde
advisably
tavsiye edilmez
inadvisable
tavsiye etmek
to advise, to recommend, to counsel
tavsiye etmek
preach
tavsiye etmek
exhort
tavsiye etmek
commend
tavsiye etmek
(doktor) order
tavsiye istemek
ask smb. for advice
tavsiye iye mektubu
(Ticaret) recommendation letter
tavsiye mektubu
letter of recommendation
tavsiye mektubu
letter of recommendation, recommendation
tavsiye mektubu
letter of introduction
tavsiye niteliğinde
advisory
hukuki tavsiye
legal advice
tavsiye
suggested to
tavsiye
advises

It's better for you to do what your lawyer advises. - Avukatının tavsiyelerini yapman senin için daha iyidir.

She advises me on technical matters. - Teknik konularda bana tavsiyelerde bulunur.

tavsiyeler
advices
Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu Tavsiye Kararı
(Hukuk) ECSC Recommendation
bale tavsiye edebilir misiniz
Can you recommend a ballet
başka bir otel tavsiye eder misiniz
Can you recommend another hotel
bir tavsiye
apiece of advice
boat turu tavsiye edebilir misiniz
Can you recommend a boat trip
bunu tavsiye ederim
I would recommend that you take this one
gezi turu tavsiye edebilir misiniz
Can you recommend a sightseeing tour
gezinti tavsiye edebilir misiniz
Can you recommend an excursion
komisyon tavsiye kararı
(Hukuk) Commission Recommendation
konser tavsiye edebilir misiniz
Can you recommend a concert
ne tavsiye ederseniz onu istiyorum
I'll have whatever you recommend
ne tavsiye edersiniz
What do you recommend
opera tavsiye edebilir misiniz
Can you recommend an opera
rehber tavsiye edebilir misiniz
Can you recommend a guide
sinema tavsiye edebilir misiniz
Can you recommend a movie
tedarik tavsiye kodu
(Askeri) acquisition-advice-code
yemek yiyecek güzel bir yer tavsiye edebilir misiniz
Can you recommend a good place to eat
Üye Devletlere.... tavsiye eder
(Hukuk) (yapmalarını, etmelerini) hereby recommends Member States (to..., that...)
ısrarla tavsiye etmek
urge
ıyi bir bar tavsiye edebilir misiniz
Can you recommend a good bar
ıyi bir bira tavsiye edebilir misiniz
Can you recommend a good beer
ıyi bir brendi tavsiye edebilir misiniz
Can you recommend a good brandy
ıyi bir dvd player tavsiye edebilir misiniz
Can you recommend a good DVD player
ıyi bir kamera tavsiye edebilir misiniz
Can you recommend a good camera
ıyi bir konyak tavsiye edebilir misiniz
Can you recommend a good cognac
ıyi bir restoran tavsiye edebilir misiniz
Can you recommend a good restaurant
ıyi bir video teyp tavsiye edebilir misiniz
Can you recommend a good video recorder
ıyi bir votka tavsiye edebilir misiniz
Can you recommend a good vodka
ıyi bir şarap tavsiye edebilir misiniz
Can you recommend a good wine
ıyi bir şeri tavsiye edebilir misiniz
Can you recommend a good sherry
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف tavsi̇ye في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

tavsiye etmek
Recommend, advise
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Vasiyet bırakma
(Osmanlı Dönemi) Ismarlama, sipâriş etme
(Hukuk) Öğüt verme, birini salık verme; öğütleme
(Osmanlı Dönemi) Birini iyi tanıtma. Öğütleme
tavsiye
Bir şeyin, bir kimsenin iyi, işe yarar olduğunu ilgili kişiye söyleme, referans
tavsiye
Öğütleme, yol gösterme
tavsiye
Bir kimseyi iyi tanıtarak salık verme
tavsiye
Öğütleme, yol gösterme: "Doktorların tavsiyesini yerine getirmek için de yürüye yürüye evine vaktinde yetişir."- A. Ş. Hisar
tavsiye etmek
Salık vermek
tavsiye etmek
Bir şeyin yapılmasını veya yapılmamasını öğütlemek
tavsiye mektubu
Birinin işe uygun olduğunu, işe alınmasını bildirmek amacıyla yazılmış mektup, referans
tavsi̇ye
المفضلات