I would like to stress that it is more convenient to control tariffs as a bloc rather than country by country.
- Tarifeleri blok olarak kontrol etmenin ülke ülke kontrol etmekten daha uygun olduğunu vurgulamak istiyorum.
High tariffs have become a barrier to international trade.
- Yüksek tarifeler uluslararası ticaret için bir engel haline gelmiştir.
Could I have a bus timetable?
- Bir otobüs tarifesi alabilir miyim?
I looked up the arrival time in the timetable.
- Tarifede varış saatine baktım.
The bus was behind schedule.
- Otobüs tarifenin gerisindeydi.
May I have a bus schedule?
- Bir otobüs tarifesi alabilir miyim?
I shouldn't have doubled the recipe.
- Tarifeyi iki katına çıkarmamalıydım.
I shared the recipe for gluten-free bread.
- Ben glutensiz ekmek için tarifeyi paylaştım.