The bathroom sink is plugged.
- Banyo lavabosu tıkalı.
We must find something to plug up this hole.
- Bu deliği tıkamak için bir şey bulmalıyız.
Emergency exits must be kept free of blockages for public safety.
- Acil çıkış yolları, kamu güvenliği için tıkanıklıklardan uzak tutulmalıdır.
Not only my nose is blocked but also my temperature is high.
- Sadece burnum tıkanmadı fakat aynı zamanda ateşim yüksek.
The restaurant is always packed.
- Restoran her zaman tıka basa doludur.
I thought I was going to suffocate on that train, which was absolutely packed.
- Tıka basa dolu olan o trende havasızlıktan öleceğimi düşündüm.