Aniden, annem şarkı söylemeye başladı.
- Suddenly, my mother started singing.
Aniden yağmur yağmaya başladı.
- Suddenly rain began to fall.
Cümleler için bir pazar olsaydı, dil bilgisi spekülasyonlarımız birdenbire anlam bulurdu.
- If there existed a market for sentences, our grammatical speculations would suddenly make sense.
Dewey birdenbire bir kahraman oldu.
- Dewey was suddenly a hero.
Dewey birdenbire bir kahraman oldu.
- Dewey was suddenly a hero.
Onun birden istifade etmiş olması, bizim için büyük sürpriz.
- To our great surprise, he suddenly resigned.
İki yıl önce kardeşimin ansızın ölmesinden beri, yengem onun kendisine bıraktığı küçük mücevher dükkanına gitmeye devam etti.
- Since my brother died suddenly two years ago, my sister-in-law has valiantly kept going the small jewellery store he left her.
kedi ipin üzerinde kasılarak yürüyordu, ansızın evin içine koştu.
- The cat was strutting around the yard, when it suddenly ran into the house.
Birden bire kör olsan ne yaparsın?
- If you became blind suddenly, what would you do?
Tom birden bire çok meşgul oldu.
- Tom suddenly became very busy.
... So suddenly, the battle for the second screen is-- ...
... And it suddenly gives kids an incentive. ...