Nagoya'dan sonraki durak nedir?
 - What's the stop after Nagoya?
Tom ve Mary üniversiteden mezun olduktan sonraki hafta evlendiler.
 - Tom and Mary got married the week after they graduated from college.
Bir grup çocuk tavşanın arkasından koştu.
 - A bunch of children ran after the rabbit.
Jane geyiğin arkasından elinden geldiği kadar hızlı koştu.
 - Jane ran after the deer as fast as possible.
O, kötü bir soğuk algınlığı yüzünden yatakta olan kızkardeşine baktı.
 - She looked after her sister, who was in bed with a bad cold.
O açlık ve yorgunluk yüzünden bayıldı, ancak bir süre sonra kendine geldi.
 - He fainted with hunger and fatigue, but came to after a while.
Tom dün gece üçten sonrasına kadar uyuyamadı.
 - Tom couldn't get to sleep till after three last night.
O, öğle yemeğinden önce çok iyiydi, ama sonrasında hasta hissetti.
 - She was very well before lunch, but felt sick afterward.
Çarşamba öğleden sonraları dersimiz yok.
 - We have no classes on Wednesday afternoons.
O cumartesi öğleden sonraları ne yapıyor?
 - What does he do on Saturday afternoons?
Öğle yemeğinden sonra bunun hakkında konuşabilir miyiz?
 - Can we talk about this after lunch?
Senin hakkında bu kadar endişe etmeme gerek yoktu.Tom'un sana bakacağını bilmeliydim.
 - I needn't have been so worried about you. I should've known that Tom would look after you.
Bu öğleden sonra seni tekrar göreceğim.
 - I'll see you again this afternoon.
Onun görevi çocuklara bakmaktı.
 - Her duty was to look after the children.
Fırtınadan sonra gelen sakinlik.
 - The calm that comes after the storm.