steadfast, secure, hard (in position)

listen to the pronunciation of steadfast, secure, hard (in position)
الإنجليزية - التركية

تعريف steadfast, secure, hard (in position) في الإنجليزية التركية القاموس.

firm
{s} sabit
firm
sert
firm
{s} sıkı

O kolunu sıkıca kavradı. - He clutched her arm firmly.

İpe sıkıca tutunarak karaya güvenli bir şekilde geldim. - Holding on to the rope firmly, I came safely to land.

firm
{i} şirket

Şirketin iflas edeceği hakkında dolaşan bir söylenti var. - There's a rumor in the air that the firm is going into bankruptcy.

Lütfen bu mesajı seminer bilgisiyle birlikte şirketinizdeki uygun yöneticilere gönderin. - Please forward this message along with the seminar information to the appropriate managers in your firm.

firm
(Ticaret) işletme
firm
(Ticaret) kati mukavele
firm
kaymayan
firm
sarsılmaz
firm
değişmeyen
firm
dayanıklı
firm
{i} ekip
firm
{f} canlanmak (piyasa)
firm
sıkıca

İpe sıkıca tutunarak karaya güvenli bir şekilde geldim. - Holding on to the rope firmly, I came safely to land.

O kolunu sıkıca kavradı. - He clutched her arm firmly.

firm
pek

İlk kez, onunla pek sıkı değildi. - The first time, she wasn't very firm with him.

firm
{f} pekiştirmek
firm
{s} metin
firm
firmly metanetle
firm
{f} pekişmek
firm
{s} kararlı

Anne kararlı bir şekilde Gilbert Blythe'ı asla affetmeyeceğim dedi. - I shall never forgive Gilbert Blythe, said Anne firmly.

firm
{s} kesin

Ben buna kesin bir biçimde karşıyım. - I am firmly opposed to this.

Ben buna kesin bir biçimde karşıyım. - I'm firmly opposed to this.

الإنجليزية - الإنجليزية
firm
steadfast, secure, hard (in position)
المفضلات