Ben bir uzman değilim.
- I'm not a specialist.
Biz Dr. Brown'ı Amerika Birleşik Devletleri'nde en iyi kalp uzmanı olarak görüyoruz.
- We regard Dr. Brown as the best heart specialist in the United States.
O psikiyatrist yeme bozuklukları konusunda uzmanlaşmış.
- That psychiatrist specialized in eating disorders.
Orta çağ tarihinde uzmanlaşıyorum.
- I specialize in medieval history.
Hastalığın daha da kötüleşirse, bir uzman doktoru ara.
- If your illness becomes worse, call in a specialist.
Bir uzman doktorla konuşmalısın.
- You should talk to a specialist.