Sami aşağı yukarı yüz tane kadın kaçırdı.
- Sami kidnapped something like a hundred women.
Bunun gibi bir şeyin olabileceğini her zaman biliyordum.
- I've always known something like this might happen.
Bunun gibi bir şey yapmalıyız.
- We should make something like that.
Aradığım şey böyle bir şey gibi görünüyor.
- What I'm looking for looks something like this.
Bunun gibi bir şey yapmalıyız.
- We should make something like that.
Öyle bir şeyi yapamayacak kadar yaşlıyım.
- I'm too old to do something like that.
Hiç kimse öyle bir şey için o kadar çok ödemeyecek.
- Nobody will pay that much for something like that.
... and so if we had something like the Hyperloop, ...
... or something like that-- then it would be cool enough ...