الإنجليزية - التركية
تعريف something (as a course of action) that is recommeended as advisable في الإنجليزية التركية القاموس.
- recommendation
- tavsiye
Tavsiye için teşekkürler.
-Thanks for the recommendation.
Tom Mary'ye onun için bir tavsiye yazmasını istedi.
-Tom wanted Mary to write a recommendation for him.
- recommendation
- meziyet/tavsiye
- recommendation
- tavsiyename
- recommendation
- {i} öğütleme
- recommendation
- teklif
- recommendation
- iyi iş belgesi
- recommendation
- (Bilgisayar) öneri
Evli bir yazarın bekar kalma önerisinin güvenilirlik eksikliği kitabın zayıf noktasıdır.
-The lack of credibility of a married writer’s recommendation to remain unmarried is the weak point of the book.
Çeşitli halkla ilişkiler kampanyalarına hukuki tavsiye ve strateji önerileri sunuyoruz.
-We provide legal advice and strategy recommendations to various public relation campaigns.
- recommendation
- iş başarı belgesi
- recommendation
- tavsiye mektubu
İyi bir elbise bir davetiye kartı gibidir, iyi bir fikir bir tavsiye mektubu gibidir.
-A good dress is a card of invitation, a good mind is a letter of recommendation.
- recommendation
- (Politika, Siyaset) tavsiye kararı
- recommendation
- öğüt
- recommendation
- salık
- recommendation
- {i} tavsiye; övme
- recommendation
- {i} tavsiye mektubu; bonservis, iyi iş belgesi, iş başarı belgesi
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف something (as a course of action) that is recommeended as advisable في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- recommendation
something (as a course of action) that is recommeended as advisable
الواصلة
some·thing (as a course of action) that I·s recommeended as ad·vis·a·bleالنطق
Resimler
المفضلات