الإنجليزية - التركية
تعريف solidity, firmness, permanence, steadfastness في الإنجليزية التركية القاموس.
- stability
- {i} kararlılık
- stability
- {i} durağanlık
- stability
- istikrar
Tom, Mary'ye şimdiye kadar sahip olmadığı istikrarı verdi.
-Tom gave Mary the stability that she had never had.
Sami biraz istikrar arıyordu.
-Sami was looking for some stability.
- stability
- (Gıda) dayanıklık
- stability
- (Askeri) denge sağlamlığı
- stability
- tutarlılık
- stability
- istikbal
- stability
- kalımlılık
- stability
- stabilite
- stability
- değişmezlik
- stability
- {i} denge
Uçağın arkasındaki kuyruk denge sağlar.
-The tail at the rear of the plane provides stability.
- stability
- {i} ayrışmazlık
- stability
- {i} stabilite, sabitlik
- stability
- {i} dengelilik
- stability
- muhkem olma
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف solidity, firmness, permanence, steadfastness في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {i} stability
solidity, firmness, permanence, steadfastness
الواصلة
solidity, firmness, permanence, stead·fast·nessالنطق
Resimler
المفضلات