الإنجليزية - التركية
تعريف small sweet pastry which is usually fried (also donut) في الإنجليزية التركية القاموس.
- doughnut
- donut tatlısı
- doughnut
- {i} lokma benzeri tatlı
- doughnut
- {i} yağda kızarmış şekerli çörek
- doughnut
- lokma
- doughnut
- halka şeklinde
- doughnut
- lokma benzeri bir tür tatlı
- doughnut
- (Gıda) halka şeklinde gözleme
- doughnut
- bazen mayalı ufak ve yuvarlak şekerli çörek
- doughnut
- tatlı gözleme
- doughnut
- çörek
Bana bir fincan daha kahve doldur ve bir çörek daha yiyeceğim.
-Pour me another cup of coffee and I'll eat another doughnut.
Bir düzine çörek almak istiyorum.
-I want to buy a dozen doughnuts.
- doughnut
- {i} tatlı çörek
Annem biz onları sevdiğimizden dolayı kahvaltı için bize tatlı çörek hazırlar.
-My mother often prepares us doughnuts for breakfast because we love them.
Bir tatlı çörek alalım.
-Let's get a doughnut.
- doughnut
- yağda kızarmış bazen ortası delikli
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف small sweet pastry which is usually fried (also donut) في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {i} doughnut
- small sweet pastry which is usually fried (also doughnut)
- {i} donut
المصطلحات ذات الصلة
small sweet pastry which is usually fried (also donut)
الواصلة
small sweet pas·try which I·s u·su·al·ly fried (also donut)Resimler
المفضلات