الإنجليزية - التركية
تعريف small cubes with 1 to 6 spots on the faces; used to generate random numbers في الإنجليزية التركية القاموس.
- dice
- zar
Kumarbaz aldatmak için hileli zar kullandı.
-The gambler used loaded dice to cheat.
Bu oyunu oynamak için yirmi tane zara ihtiyacımız var.
-We'll need twenty dice to play this game.
- dice
- (Gıda) zar şeklinde kesmek
- dice
- (Gıda) ufak ufak doğramak
- dice
- et
- dice
- oyun zarları
- dice
- küp şeklinde kesmek
- dice
- {f} zarla oyun oyna
- dice
- (yemek) kuşbaşı doğramak
- dice
- zarlarla oynamak
- dice
- (for/with ile) zar atmak
- dice
- {i} zar oyunu
- dice
- {f} küp küp kesmek
- dice
- dicebox zar atmaya mahsus kupa
- dice
- dama şekilleriyle süslemek
- dice
- (fiil) zar atmak; küp küp kesmek
- dice
- Ioaded dice hileii zar
- dice
- {i} zarlar
Zarlar farklı kültürlerde farklı şekillere sahiptir.
-Dice have differences in design in different cultures.
Tom zarları aldı ve onları attı.
-Tom picked up the dice and threw them.
المصطلحات ذات الصلة
small cubes with 1 to 6 spots on the faces; used to generate random numbers
الواصلة
small cubes with 1 to 6 spots on the faces; used to gen·er·ate ran·dom Num·bersالنطق
Resimler
المفضلات