serhat

listen to the pronunciation of serhat
التركية - الإنجليزية
david
(isim) Frontier, border
border, frontier (of a country)
التركية - التركية
(Hukuk) Sınır
Sınır boyu: "Keşke, yolum bir yalıya değil, bir serhat kışlasına gitseydi!"- Y. Z. Ortaç
Sınır boyu
serhat
المفضلات