الإنجليزية - التركية
تعريف sense; mind في الإنجليزية التركية القاموس.
- notion
- düşünce
Onun memleketi terk etme düşüncesi yoktu.
-He had no notion of leaving his hometown.
- notion
- {i} kavram
Hegel'le aynı şekilde, Panovsky'nin diyalektik kavramı tarihe önceden belirlenmiş bir rotayı izlettirir.
-In the same way as Hegel, Panovsky's notion of the dialectic makes history follow a predetermined course.
Zaman kavramının sadece bir yanılsamadan ibaret olduğunu anlamak için sonsuzluk denizlerini geçtim.
-I've crossed the seas of eternity to understand that the notion of time is nothing but an illusion.
- notion
- {i} görüş
Onun ona çok kızgın olduğu hususunda bir görüşü vardı.
-He had a notion that she was very angry with him.
- notion
- fikir/kavram
- notion
- (Tekstil) tuhafiye malzemesi
- notion
- inanç
- notion
- ani fikir
- notion
- fikir
- notion
- görüş kanı
- notion
- tasarım
- notion
- {i} heves
- notion
- ABD tuhafiye
- notion
- tasım
- notion
- {i} kanı
- notion
- sanı
- notion
- {i} eğilim
- notion
- {i} heves; ani fikir: She goes whenever she takes a notion. Aklına estiği zaman gidiyor
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف sense; mind في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- notion