selbstbehalt

listen to the pronunciation of selbstbehalt
الإنجليزية - التركية

تعريف selbstbehalt في الإنجليزية التركية القاموس.

excess
{i} fazlalık
excess
{i} aşırılık
excess
{i} aşırıya kaçma

Kibarlığın aşırıya kaçması can sıkıcı. - Excess of politeness is annoying.

excess
artan
deductible
(Sigorta) tenzili muafiyet
excess
aşırı

Kibarlığın aşırıya kaçması can sıkıcı. - Excess of politeness is annoying.

Lütfen aşırı içki içmekten kaçın. - Please refrain from excessive drinking.

deductible
düşülebilir

Tüm bağışlar vergiden düşülebilir. - All donations are tax deductible.

Tüm katkılar vergiden düşülebilir. - All contributions are tax deductible.

excess
haddinden fazla

Tom haddinden fazla gürültü hakkında şikayet etti. - Tom complained about the excessive noise.

excess
çok

O çok fazla sigara içiyor. - She smokes excessively.

Çok fazla yememelisin. - You shouldn't eat to excess.

deductible
çıkarılabilir
deductible
{s} indirimli

Senin sigortanda indirimli nedir? - What's the deductible on your insurance?

excess
excessluggage fazla bagaj
excess
{i} aşırılık, ifrat, fazlalık
excess
in excess of fazla
excess
on
excess
{i} fazla

İçkiyi fazla kaçırma. - Don't drink to excess.

Fazla kumar, uyuşturucu bağımlılığına benzer beyin değişimlerine neden olur. - Excessive gambling causes the same brain changes as a drug addiction.

excess
{s} fazla, ziyade, artan
ألمانية - الإنجليزية