see these terms in the vocabulary

listen to the pronunciation of see these terms in the vocabulary
الإنجليزية - التركية

تعريف see these terms in the vocabulary في الإنجليزية التركية القاموس.

gun
{i} tabanca

Ben polis. Karakola kadar gelir misiniz? N-neden? Kasabanın ortasında tabancayla ateş etmeye gitmenin bir suç olmadığını düşünemiyor musun?! - This is the police. Would you mind coming down to the station? W-why? You can't think it's not a crime to go shooting guns off in the middle of town?!

Tom bir tabanca ve bir bıçakla kendini silahlandırdı. - Tom armed himself with a gun and a knife.

gun
ateşli silah

Ateşli silahların sesini duyduk. - We heard the sound of gunshots.

Tom bir ateşli silah yarasından şiddetli kanama geçiriyordu. - Tom was bleeding heavily from a gunshot wound.

gun
tüfek

Mafya babası makineli tüfek ateşi yağmurunda öldürüldü. - The mafia boss was killed in a hail of machine gun fire.

Bir insanı bir havalı tüfekle öldürebilirsin. - You can kill a man with a BB gun.

gun
{f} ateş et

Tom çabucak silahını yeniden yükledi ve ateş etti. - Tom quickly reloaded his gun and fired.

Tom silahını çekti ve ateş etti. - Tom drew his gun and shot.

gun
{f} ateş etmek
gun
{i} top

Ben uzaktan top ateşi duyuyorum. - I've been hearing gunfire in the distance.

Toplar bütün gece gümbürdedi. - The guns thundered away all night.

gun
(fiil) ateş etmek, vurmak, avlamak, tam gaz vermek (otomobil)
gun
{f} avlamak
gun
gun carriage top kundağı ve arabası
gun
(isim) silâh, top, tüfek, tabanca, pompa, silâhlı kimse, avcı
gun
{i} avcı

Avcı silaha cephane koydu. - The hunter put ammunition in the gun.

gun
ABD

ABD silahlı cinayet oranı diğer yoğun nüfuslu, yüksek gelirli ülkelere göre 15 kat daha yüksektir. - The U.S. gun homicide rate is 15 times higher than other populous, high income countries.

ABD'deki silah sahiplik oranı, dünyanın en yükseğidir. - The U.S. gun ownership rate is the highest in the world.

gun
{i} silâhlı kimse
gun
{f} (motoru) birdenbire tam gazla çalıştırmak; (arabayı) birdenbire tam gaz sürmek
gun
(Askeri) TOP: Nispeten uzun bir namluya, yüksek ilk hıza ve yatık bir mermi yoluna sahip olan ve insan tarafından taşınmayan bir silah. Bir top; kundağı motorlu, tekerlekli, tırtıllı veya çekili olabilir. Namlu uzunluğu, çapın 30 veya daha fazla katı olan topçu silahı. Bak. "howitzer; mortar"
gun
tüfekle avlamak
gun
{f} vurmak

Birbirlerini vurmak için silahlarını kullandılar. - They used their guns to hit each other.

الإنجليزية - الإنجليزية
gun
see these terms in the vocabulary

    الواصلة

    see these terms in the vo·ca·bu·la·ry

    التركية النطق

    si dhiz tırmz în dhi vōkäbyıleri

    النطق

    /ˈsē ˈᴛʜēz ˈtərmz ən ᴛʜē vōˈkabyəˌlerē/ /ˈsiː ˈðiːz ˈtɜrmz ɪn ðiː voʊˈkæbjəˌlɛriː/
المفضلات