seb'

listen to the pronunciation of seb'
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Yakmak
(Osmanlı Dönemi) Bir kimseyi değnek veya kamçı ile dövmek
(Osmanlı Dönemi) İçmek için şarap satın almak
SEB'A SEMAVAT
(Osmanlı Dönemi) Yedi kat gökler.Üçüncü Mes'ele: kelimesi hakkındadır.Ey arkadaş! Semavatın dokuz tabakadan ibaret olduğu, eski hikmetin hurafelerinden biridir. Onların o hurafe-vâri fikirleri, efkâr-ı âmmeyi istilâ etmişti. Hattâ bazı müfessirler, bazı âyetlerin zâhirini onların mezheblerine meylettirmişlerdir. Hikmet-i cedide ise, feza denilen şu boşlukta yalnız yıldızların muallâk bir vaziyette durmakta olduklarına kaildir. Bunların mezhebinden semavatın inkârı çıkıyor. Ve bu iki hikmetin birisi ifrata varmışsa da, öte
SEB'ÎN
(Osmanlı Dönemi) Yetmi
SEB'ÎNE MERRE
(Osmanlı Dönemi) Yetmiş defa
SEB'ÛN
(Osmanlı Dönemi) Bak: Seb'în
seb
Sami ve Arap kavimlerinin kutsal bir nitelik taşıdığına inandıkları yedi sayısı
seb
Yedi sayısı
HER'
(Osmanlı Dönemi) şiddet
HER'
(Osmanlı Dönemi) Etin iyi pişmesi
KA'SEB
(Osmanlı Dönemi) Büyük karınlı, kalın
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف seb' في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

SEB
South Equatorial Band
Seb
A diminutive of the male given name Sebastian
seb
Slow Extracted Beam
seb
a form of staphylococcal enterotoxin that has been used as an incapacitating agent in biological warfare
seb
Scientific Equipment Bay
seb
Staphylococcus Enterotoxin Type B
seb
tal