İşte benim apartmanın anahtarı.
- Hier ist der Schlüssel für meine Wohnung.
Ruhuna dikkat et, ruhun sağlığının anahtarıdır.
- Achte auf deine Seele, sie ist der Schlüssel zu deiner Gesundheit.
Arabasını tamir etmek için Tom'un anahtarlarımı ödünç almasına izin verdim.
- I let Tom borrow my wrenches to fix his car.