التركية - الإنجليزية
تعريف sarkıtmak في التركية الإنجليزية القاموس.
- dangle
- droop
- to dangle, to let sth hang down
- swing
- hang
- slang to land (someone) a blow, hang (someone) a blow
- to dangle, let (something) hang down; to lower
- slouch
- slang to hang (someone), make (someone) swing
- lop
- hang down
- suspend
- let something hang down
- loll
- hang out
- dudak sarkıtmak
- sulk
- sarkıt
- pendant
- sarkıtma
- suspension
- sarkıt
- droop
- sarkıt
- stalactite
In the caves one can find stalactites and stalagmites, minerals, plant and animal life.
-Biri mağaralarda sarkıt ve dikitler, mineraller, bitki ve hayvan yaşamını bulabilir.
What is the difference between a stalactite and a stalagmite?
-Bir sarkıt ve dikit arasındaki fark nedir?
- sarkıt
- {f} drooping
- ağzından sarkıtmak
- loll
- ağzından sarkıtmak
- loll out
- dudak sarkıtmak
- to sulk
- omuzlarını sarkıtmak
- slouch
- sarkıt
- stalactite istalaktit
- sarkıt
- arch. pendant (forming the lower end of a newel post, keystone)
- sarkıt
- geol. stalactite
- sarkıt
- arch. stalactite, muqarna
- tingoz sarkıtmak
- to cuff, slap, give (someone) a cuff or slap
- şakül sarkıtmak
- let fall a perpendicular
- şakül sarkıtmak
- raise a perpendicular
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف sarkıtmak في التركية التركية القاموس.
- Asmak, dar ağacına çekmek
- Bir şeyin sarkmasını sağlamak
- Asmak, darağacına çekmek
- Bir şeyin sarkmasını sağlamak: "Kayığın bordasına oturup bacaklarını dışarı sarkıtan da vardır."- S. Birsel
- salmak
- bırakmak
- (Osmanlı Dönemi) LATT
- Sarkıt
- damla taş
- Sarkıt
- stalaktik
- Sarkıt
- stalaktit
- Sarkıt
- damlataş
- sarkıt
- Mağaraların tavanında oluşan, genel olarak koni biçiminde kalker birikintisi, damlataş, stalaktit
- sarkıtma
- Sarkıt biçimi süs
- sarkıtma
- Sarkıtmak işi