التركية - الإنجليزية
تعريف sani̇yen في التركية الإنجليزية القاموس.
- Saniye
- (isim) Second
One minute has sixty seconds.
-Bir dakikada altmış saniye vardır.
For one second I thought I would die.
-Bir saniyeliğine öleceğimi sandım.
- saniyen
- secondly
- saniye
- (Bilgisayar) seconds
The pilot ejected his seat seconds before the plane crashed.
-Uçak kaza yapmadan saniyeler önce pilot koltuğunu fırlattı.
There are sixty seconds in a minute.
-Bir dakikada altmış saniye vardır.
- saniye
- bits per second
- saniye
- shake
- saniye
- split second
- saniye
- jiffy
- saniye
- tick
- saniye
- sec
Light travels around the earth seven and a half times a second.
-Işık dünyanın etrafında bir saniyenin 7.5 katı hızında seyahat eder.
For one second I thought I would die.
-Bir saniyeliğine öleceğimi sandım.
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف sani̇yen في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) İkinci olarak. İkinci derecede
- (Hukuk) İkinci olarak
- sâniyen
- (Osmanlı Dönemi) ikinci olarak
- SANİYE
- (Osmanlı Dönemi) Dakikanın altmışta birisi. Çok kısa bir zaman
- saniye
- (Osmanlı Dönemi) ikinci; dakikanın altmışta biri
- saniye
- Bir dakikanın altmışta biri olan zaman birimi: "Bütün bu hadise hemen bir yirmi saniye içinde olup bitmişti."- S. F. Abasıyanık
- saniye
- Bir derecenin altmışta biri
- saniye
- Fizik ve mekanikte zaman birimi
- saniye
- Bir dakikanın veya bir derecenin altmışta biri olan zaman birimi
- saniye
- Osmanlılar'da mülkiye rütbelerinden biri