saçılmış

listen to the pronunciation of saçılmış
التركية - الإنجليزية
broadcast
besprent
saç
hair

The girl has golden hair. - Kızın altın saçı var.

I like the short hairstyle. - Kısa saç stilini severim.

saç
sheet iron
saç
panel
saç
dishevel

Tom's hair is disheveled. - Tom'un saçı darmadağınık.

saç
cast

It's almost as absurd as building a nuclear reactor inside a castle. - Bu neredeyse bir kale içine nükleer reaktör inşa etmek kadar saçma.

saç
sheet
saç
tin
saç
galvanize
saç
{f} scattering
saç
kink
saç
of hair
saç
scatter

Where did you scatter them? - Onları nereye saçtın?

The farmer scattered the wheat seeds in the field. - Çiftçi buğday tohumlarını tarlada saçtı.

saç
plate
saç
sheet metal
saç
tin plate
saç
tricho
saç
melanism
التركية - التركية

تعريف saçılmış في التركية التركية القاموس.

Saç
muy
Saç
(Osmanlı Dönemi) KARBUS
saç
Baş derisini kaplayan kıllar: "Muntazam taranmış, noksansız, sarı, genç saçlar..."- A. Haşim
saç
Kuyruklu yıldız çekirdeğini saran ışıklı gaz yuvarı
saç
Baş derisini kaplayan kıllar
saç
Düğünde güveyin babasının verdiği bahşiş
saçılmış
المفضلات