sıkılma

listen to the pronunciation of sıkılma
التركية - الإنجليزية
embarrassment
embarrass

There's no reason to feel embarrassed. Your pronunciation is generally correct. - Sıkılman için bir neden yok. Telaffuzun genel olarak doğru.

sıkılmak
be bored

To be bored is a sin. - Sıkılmak bir günahtır.

sıkılmak
to be squeezed, to be pressed; to be bored; to feel embarrassed; to be in straits
sıkılmak
bored

Far from being bored, we had a very good time. - Sıkılmak şöyle dursun, biz çok eğlendik.

To be bored is a sin. - Sıkılmak bir günahtır.

sıkılmak
pressed
sıkılmak
squeezed
sıkılmak
to be in straits
sıkılmak
to be bored
sıkılmak
get down
sıkılmak
fret
sıkılmak
chafe
sıkılmak
die
sıkılmak
to become bashful; to feel embarrassed
sıkılmak
get the willies
sıkılmak
to become hard pressed for money, become financially straitened
sıkılmak
get the pips
sıkılmak
worry
sıkılmak
have the pips
التركية - التركية
Sıkılma işi
Utanma ve çekinme duygusu, hicap
sıkılmak
Can sıkıntısı duymak: "Bu merasimden fazla sıkıldığını belli eden bir sabırsızlıkla kapıdan yana bakmağa başladı."- H. Taner
Sıkılmak
(Osmanlı Dönemi) TAHAŞİ
Sıkılmak
(Osmanlı Dönemi) TADARUG
Sıkılmak
utanmak
Sıkılmak
(Osmanlı Dönemi) TEASSÜR
sıkılmak
Can sıkıntısı duymak
sıkılmak
Utanıp çekinmek
sıkılmak
Sıkma işi yapılmak
sıkılmak
Sıkıntıya düşmek
sıkılmak
Sıkmak işi yapılmak
sıkılmak
Utanıp çekinmek: "O dakikadan dakikaya daha ziyade şaşırıyor, sıkılıyor, buradan kurtulmak istiyordu."- M. Ş. Esendal
sıkılma
المفضلات