süflî

listen to the pronunciation of süflî
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Alçak, pek aşağı olan
(Osmanlı Dönemi) Aşağıda bulunan
(Osmanlı Dönemi) aşağıda bulunan, alçak, âdi
SÜFLİ
(Hukuk) Aşağılık, düşük; bayağı; adi
süfli
Aşağı, aşağılık, bayağı, adi: "Sabri'nin maceraları hep böyle süfli şeylerden ibaret değildi."- R. N. Güntekin
süfli
Kılıksız, pis kılıklı, hırpani
süfli
Aşağı, aşağılık, bayağı, adi
süflî
المفضلات