sâkin olmak

listen to the pronunciation of sâkin olmak
التركية - الإنجليزية
be calm
calm down

You have to calm down. - Sakin olmak zorundasın.

Sami has to calm down. - Sami sakin olmak zorunda.

settle down
(deyim) keep one's head
keep cool
keep one's temper
keep still
to calm down

I closed my eyes to calm down. - Sakin olmak için gözlerimi kapattım.

Sami has to calm down. - Sami sakin olmak zorunda.

reside
abide
dwell
inhabit
sakin ol
be cool

He's trying to be cool. - Sakin olmaya çalışıyor.

Calm down and be cool. - Sakin ol ve rahat ol.

sakin ol
(Konuşma Dili) go easy
sakin ol
Take it easy

Calm down, Tom. Take it easy. - Sakin ol, Tom. Sinirlenme.

Take it easy! Don't be so nervous. - Sakin ol! O kadar gergin olma!

sakin ol
stay calm

Stay calm and do your best. - Sakin ol ve elinden geleni yap.

Stay calm no matter what she says. - Ne derse desin sakin ol.

sakin ol
keep still
sakin ol
keep your hair on
sakin ol
keep cool

Tom is trying to keep cool. - Tom sakin olmaya çalışıyor.

sakin ol
cool it
sakin ol
steady on
sakin olma
location
التركية - التركية
Bir yerde yerleşmek, oturmak
Sakin duruma gelmek
(Osmanlı Dönemi) HEDA
(Osmanlı Dönemi) REKU'
(Osmanlı Dönemi) HÜD'
(Osmanlı Dönemi) NEST
(Osmanlı Dönemi) HAFT
(Osmanlı Dönemi) SEKN
(Osmanlı Dönemi) HÜKU'
(Osmanlı Dönemi) UKD