O, Rusça konuşabilir.
- She can speak Russian.
Tom'un Rusça öğrenmeye çalışmakla ilgilendiğinden bile şüpheliyim.
- I doubt that Tom is even interested in trying to learn Russian.
Sovyet Rusya'sında, televizyon seyirciyi izler!
- In Soviet Russia, television watches the audience!
Sovyet Rusya'sında, radyo dinleyiciyi dinler!
- In Soviet Russia, radio listens to the listener!
O, Rusça da konuşabilir.
- He can speak Russian, too.
O, Rusça konuşabilir.
- She can speak Russian.
Rusya, Polonya, Çek ve Bulgaristan'ın ortak Slav kökleri var.
- Such languages as Russian, Polish, Czech and Bulgarian have common Slavic roots.
Habarovsk, Rus Uzak Doğusu'nun en büyük şehirleri arasındadır.
- Khabarovsk is among the largest cities of the Russian Far East.
He can speak Russian too.
- He can also speak Russian.
He can also speak Russian.
- He can speak Russian, too.