ruling, supervising, regulating, managing, restraining

listen to the pronunciation of ruling, supervising, regulating, managing, restraining
الإنجليزية - التركية

تعريف ruling, supervising, regulating, managing, restraining في الإنجليزية التركية القاموس.

controlling
kontrol ederek

Sami hayatını milyon dolarlık anlaşmaları kontrol ederek geçirdi. - Sami spent her life controlling million-dollar deals.

controlling
{i} kontrol etme

Öfkemi kontrol etmekte zorlanıyorum. - I have trouble controlling my anger.

Öfkenizi kontrol etmekte bir sorununuzun olduğunu söylemek adil olur mu? - Would it be fair to say you have a problem controlling your anger?

controlling
kontrol

Öfkeni nasıl kontrol ediyorsun? - How are you at controlling your temper?

Pilot, uçağı kontrol ederken zorluk yaşadı. - The pilot was having trouble controlling the aircraft.

controlling
kontrol eden
controlling
{f} kontrol et

Önümüzdeki 4 ila 6 hafta, büyük Ebola salgınını kontrol etmekte çok önemlidir. - The next four to six weeks are crucial in controlling the massive Ebola outbreak.

Duygularımı kontrol etmekte zorlanıyorum. - I have trouble controlling my emotions.

controlling
denetim
controlling
idare etme
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} controlling
ruling, supervising, regulating, managing, restraining
المفضلات