rozetli

listen to the pronunciation of rozetli
التركية - الإنجليزية
rosetted
rozet
{i} badge

The police officer flashed his badge. - Polis memuru rozetini aydınlattı.

Tom showed Mary a police badge and asked her to give him her ID. - Tom Mary'ye bir polis rozeti gösterdi ve ona kimliğini vermesini istedi.

rozet
rosette
rozet
(Botanik, Bitkibilim) vinca rosea
rozet
centerpiece
rozet
(Askeri) ribbon
rozet
favor
rozet
rose
rozet
button

Tom is wearing a Red Cross button. - Tom, Kızılhaç rozeti takıyor.

rozet
rosette (a decorative motif or relief)
rozet
rose, rosette (fixture encircling a conduit where it passes through a ceiling or wall)
rozet
(small, metal) badge, emblem
rozet
badge; rosette
rozet
rosette, badge made of ribbon
rozet
pin
التركية - التركية

تعريف rozetli في التركية التركية القاموس.

rozet
Yakaya takılmak için çeşitli biçimlerde yapılan, bir kuruluşun sembolü sayılacak ufak kâğıt veya metal nesne: "Bir süs bir rozet gibi yakasına iliştirmiştir."- S. F. Abasıyanık
rozet
Yakaya takılmak için çeşitli biçimlerde yapılan, bir kuruluşun sembolü sayılacak ufak kâğıt veya metal nesne
rozet
Güney Anadolu sahillerinde yetişen, pembe ve beyaz çiçekleri olan süs bitkisi
rozet
Güney Anadolu sahillerinde yetişen pembe ve beyaz çiçekleri olan süs bitkisi
rozet
Cezayir Menekşesi de denilen pembe ya da beyaz renkli çiçekler açan bir süs bitkisi
rozet
Cezayirmenekşesi de denilen ve beyaz ya da pembe renkli çiçekler açan bir süs bitkisi
rozet
Musluğun, gizli döşenmiş boruya vidalandığı yerin çirkin görünüşünü kapatmak amacıyla kullanılan nikel veya krom kaplanmış çember biçimli sac parça
rozet
Kapı kolunun altına monte edilen metal parça
rozetli
المفضلات