riayet

listen to the pronunciation of riayet
التركية - التركية
Sayma, saygı, ağırlama, itibar etme
Uyma, boyun eğme: "Edep ve erkâna riayet lazım."- R. H. Karay
Uyma, boyun eğme
Uyma
(Osmanlı Dönemi) yapma, uyma, gözetme
(Osmanlı Dönemi) CÜVAR
RİAYET
(Osmanlı Dönemi) Otlamak veya otlatmak
RİAYET
(Osmanlı Dönemi) Hıfzetmek, korumak
RİAYET
(Osmanlı Dönemi) Uymak, tâbi olmak
RİAYET
(Osmanlı Dönemi) İyi karşılamak, ağırlamak, hürmet etmek
riayet etmek
Uymak
ADEMİ RİAYET
(Hukuk) Riayetsizlik; uymama
Riayet etmek
(Osmanlı Dönemi) MÜRAAT
riayet
المفضلات