resupply

listen to the pronunciation of resupply
الإنجليزية - التركية
(Askeri) yeniden ikmal
(Askeri) bütünleme ikmali
(Askeri) YENİDEN İKMAL, BÜTÜNLEME İKMALİ: İkmal maddesi stoklarının gerekli stok seviyelerine getirilmesi için bütünlenmesi işlemidir
resupply capacity
(Askeri) YENİDEN İKMAL, BÜTÜNLEME İKMALİ KAPASİTESİ: Muharebe sırasında bir birlikten, cephane ve ikmal maddeleri için, normal olarak geri gönderilen ikmal taşıma kapasitesi
resupply capacity
(Askeri) bütünleme ikmali kapasitesi
resupply of europe
(Askeri) avrupa'ya bütünleme ikmali
resupply of europe
(Askeri) AVRUPA'YA BÜTÜNLEME İKMALİ: İkmal maddelerinin, savaşın başlaması ile bu maddelere duyulan gereksinmenin sona ermesi arasındaki devrede Avrupa'ya sevki. Bu ikmal maddeleri, Avrupa'ya daha önceden yerleştirilmiş malzemeleri içermemekte, fakat, menşe ve mevkiine bakılmaksızın diğer malzemeleri içermektedir. Ayrıca bakınız: "elements of resupply"
early resupply
(Askeri) erken bütünleme ikmali
resupplied
takviyeler
early resupply
(Askeri) ERKEN İKMAL SEVKİYATI: İkmal maddelerinin, D-günü ile, planlanmış ikmal başlangıcı arasındaki devrede sevkedilmesi. Bak. "elements of resupply"
elements of resupply
(Askeri) yeniden ikmal unsurları
elements of resupply
(Askeri) bütünleme ikmali unsurları
elements of resupply
(Askeri) YENİDEN İKMAL UNSURLARI, BÜTÜNLEME İKMALİ UNSURLARI: Bak. "early resupply", "improvised (early) resupply", "initial (early) resupply", "planned resupply" ve "resupply of Europe"
improvised resupply
(Askeri) (EARLY) ELDEKİ MEVCUTLA (ERKEN) BÜTÜNLEME İKMALİ: Karada mevcut ve hali hazırda gemilere yüklenebilecek emtianın ileri harekatı. Bak. "elements of resupply"
initial resupply
(Askeri) ilk bütünleme ikmali
initial resupply
(Askeri) (EARLY) İLK (ERKEN) İKMAL SEVKİYATI: D gününden sonraki ihtiyaçları karşılayacak mallarla yüklü olarak beklemekte olan gemilerin yola çıkarılması. Bu husus; sevkiyatın büyük liman su terminallerinden/büyük limanlardan tahliyesini ve müteakiben tali liman ve yardımcı su terminalleri ile demirleme yerlerine dağılmasını içine alır. Bak. "elements of resupply"
lighter, amphibious resupply, cargo
(Askeri) hafif, amfibi ikmal, kargo
method of resupply
(Askeri) YENİDEN İKMAL USULÜ: Bir birliğin, ikmal ihtiyaçlarını, dağıtım tesisine bildirmesi usulü. Bu da; yazılı istek "requisition", otomatik ikmal (automatic supply), sözlü istek "on call supply", durum raporu "status report", sarfiyat raporu "expenditure report" vesaire şeklinde olur
planned resupply
(Askeri) PLANLANMIŞ BÜTÜNLEME İKMALİ; PLANLANMIŞ YENİDEN İKMAL: İkmal maddelerinin genel olarak, bir çeşit planlı tedariki içine alacak şekilde, önceden planlanmış zaman çizelgeleri ve teşkiller tarafından tasarlandığı gibi, muntazam bir akış halinde sevk. Ayrıca bakınız: "elements of resupply". PLANNED TARGET (AMERİKAN SAVUNMA BAKANLIĞI, NATO): PLANLANMIŞ HEDEF: Topçu ve deniz topçu ateş desteğinde, ateş altına alınması önceden düzenlenen /kararlaştırılan hedef. PLANNED TARGET (NUCLEAR) (AMERİKAN SAVUNMA BAKANLIĞI, AMERİKAN SAVUNMA KURULU): PLANLANMIŞ HEDEF (NÜKLEER): Bir zaruretin beklendiği, tahmin edildiği bir bölge veya nokta üzerinde planlanmış nükleer bir hedef. Planlanmış bir nükleer hedef programlanabilir veya istek üzerine düzenlenebilir. Planlanmış bir nükleer hedef için ateşleme bilgileri önceden belirlenebilir veya belirlenmeyebilir. Koordinasyon ve dost birliklerin ikaz edilmesi zorunludur
الإنجليزية - الإنجليزية
resupply

    الواصلة

    re·sup·ply

    التركية النطق

    risıplay

    النطق

    /rēsəˈplī/ /riːsəˈplaɪ/

    علم أصول الكلمات

    (prefix.) Middle English, from Old French, from Latin re-, red- back, again, against.
المفضلات