remembrance, power of recollection

listen to the pronunciation of remembrance, power of recollection
الإنجليزية - التركية

تعريف remembrance, power of recollection في الإنجليزية التركية القاموس.

memory
bellek

Hemen hemen tüm sanal bellek uygulamaları bir uygulama programının sanal adres alanını sayfalara böler; bir sayfa bitişik sanal bellek adreslerinden oluşan bir bloktur. - Almost all implementations of virtual memory divide the virtual address space of an application program into pages; a page is a block of contiguous virtual memory addresses.

Sanal bellek çoklu görev çekirdekleri için geliştirilmiş bir bellek yönetim tekniğidir. - Virtual memory is a memory management technique developed for multitasking kernels.

memory
{i} anı

Onunla ilgili anılarım azalmaya başladı. - My memory of her has begun to recede.

Onlar Gandhi'nin anısına bir heykel diktiler. - They erected a statue in memory of Gandhi.

memory
hafıza

O iyi bir hafızaya sahiptir. - He has a good memory.

Keşke daha iyi bir hafızam olsa. - I wish I had a better memory.

memory
zihin
memory
(Pisikoloji, Ruhbilim) angı
memory
hatır

Dan yaptıklarından hiçbir şey hatırlamıyordu. - Dan had no memory of what he had done.

Büyükannemi hayal meyal hatırlıyorum. - I have a dim memory of my grandmother.

memory
anısına

Bu anıt büyük bir devlet adamı anısınadır. - This monument is in memory of a great statesman.

Ölmüş kocasının anısına değer verdi. - She cherished the memory of her dead husband.

memory
hafıza kuvveti
memory
olayları hatırlanan zaman müddeti
memory
andaç
memory
anı/hafıza
memory
in memory of hatırasına
memory
{i} hatıra, anı
memory
(Tıp) Geçmişe ait hatırlanan herhangi bir şey (olay, kişi v.s) veya hatırlanan şeylerin tümü, hatıra, anı
memory
(Tıp) Geçmişe ait olayları hatırlama veya hafızada tutabilme yeteneği, bellek
memory
hatırlanan şey
الإنجليزية - الإنجليزية
{n} memory