Para kazanmak onun dinidir.
- Making money is his religion.
O, ölüm döşeğinde dinine kavuştu.
- He got religion on his deathbed.
Batıl inanç güçsüz akılların dinidir.
- Superstition is the religion of feeble minds.
İki ülke dinde ve kültürde farklıdır.
- The two countries differ in religion and culture.
İki bölge dinde ve kültürde farklıdır.
- The two regions differ in religion and culture.
Bu gerçek bir din değil. Bu bir tarikat.
- It's not a genuine religion. It's a cult.
Bir dinle bir tarikat arasındaki fark nedir?
- What's the difference between a religion and a cult?
Bilim bir din değildir.
- Science is not a religion.
Bir dinle bir tarikat arasındaki fark nedir?
- What's the difference between a religion and a cult?
Bazı dinler organ bağışına karşıdır.
- Certain religions are against organ donation.
Bush bütün dinlere saygı duyuyor.
- Bush respects all religions.
Christianity is a world religion consisting of Roman Catholics, Eastern Orthodoxy, and Protestants.
... but these networks also lead to the spread of religion. ...
... anything whether it be religion ...