الإنجليزية - التركية
تعريف relative to a period or periods في الإنجليزية التركية القاموس.
- periodic
- {s} periyodik
Nil'in periyodik taşkınları Mısır için çok önemlidir.
-The periodic flooding of the Nile is very important to Egypt.
O sadece eğlence için periyodik tabloyu ezberledi.
-He learnt the periodic table by heart just for fun.
- periodic
- {s} dönemsel
- periodic
- periodik
- periodic
- (İnşaat) çevrimsel
- periodic
- {s} düzenli yayınlanan
- periodic
- {s} tam cümle ile ifade edilen
- periodic
- {s} devirli
- periodic
- {s} belli bir döneme ait
- periodic
- (sıfat) periyodik, devirli, belli bir döneme ait, dönemsel, devresel, belli bir devre ait, düzenli yayınlanan, tam cümle ile ifade edilen
- periodic
- {s} devresel
- periodic
- belirli aralıklarla vuku bulan
- periodic
- san
- periodic
- bir devre ait veya mahsus
- periodic
- (Tıp) Belirli aralıklarla meydana gelen
- periodic
- tam bir cümle ile ifade edilen
- periodic
- periodic tableperiyotlar tablosu
- periodic
- {s} süreli, periyodik
- periodic
- peryodik
- periodic
- periodicity belirli aralıklarla vuku bulma
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف relative to a period or periods في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- periodic
relative to a period or periods
الواصلة
rel·a·tive to a pe·ri·od or periodsالتركية النطق
relıtîv tı ı pîriıd ır pîriıdzالنطق
/ˈrelətəv tə ə ˈpərēəd ər ˈpərēədz/ /ˈrɛlətɪv tə ə ˈpɪriːəd ɜr ˈpɪriːədz/
Resimler
المفضلات