الإنجليزية - التركية
تعريف related to finances في الإنجليزية التركية القاموس.
- financial
- mali
O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.
-He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records.
Yeni hükümetin malî sorunları var.
-The new government has financial troubles.
- financial
- iktisadi
- financial
- {s} parasal
Parasal sorunlar yaşıyor musunuz?
-Are you having financial problems?
Tom'un parasal sorunlar yaşadığının farkında mıydın?
-Were you aware Tom was having financial problems?
- financial
- {s} finansal
Tom bir finansal analist.
-Tom is a financial analyst.
Tom, Mary ve John'un finansal durumlarını tartışmalarını dinlememeye çalıştı.
-Tom tried not to listen to Mary and John discussing their financial situation.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف related to finances في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- financial
related to finances
الواصلة
re·la·ted to financesالتركية النطق
rileytıd tı fînänsîzالنطق
/rēˈlātəd tə fəˈnansəz/ /riːˈleɪtəd tə fɪˈnænsɪz/
Resimler
السابق
المفضلات