quick look, brief glance; gleam, flash; deflection, rebound

listen to the pronunciation of quick look, brief glance; gleam, flash; deflection, rebound
الإنجليزية - التركية

تعريف quick look, brief glance; gleam, flash; deflection, rebound في الإنجليزية التركية القاموس.

glance
{f} göz atmak

Broşüre hızla göz atmak. - I glanced through the brochure.

Gazeteye sadece göz atmak istiyorum. - I just want to glance at the paper.

glance
{i} kısa bakış
glance
kısaca bakış
glance
{i} bakış

İlk bakışta kolay görünüyor. - At a first glance it seems easy.

O bize bir bakış fırlattı. - She threw a glance at us.

glance
{f} parıldamak
glance
{f} göz at

Onun mektubuna göz attım. - I glanced at his letter.

Bu rapora bir göz atar mısın? - Will you glance through this report?

glance
bakmak
glance
darbe/parıltı/bakış
glance
{i} parıltı
glance
{i} kükürtlü mineral
glance
{i} imâ
glance
{i} sıyırma
glance
{f} at -e göz atmak
glance
glance parla/bak
glance
{i} parlak
glance
(fiil) göz atmak, göz gezdirmek, bakıvermek, parıldamak
glance
{f} bakıvermek
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} glance
quick look, brief glance; gleam, flash; deflection, rebound
المفضلات