التركية - التركية
تعريف pusular في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) KEMENAN
- Pusu
- (Osmanlı Dönemi) MİRSAD
- Pusu
- (Osmanlı Dönemi) KEMİN
- pusu
- Birine saldırmak için hazırlanma durumu: "Pencerenin kenarında pusuda bekleyen Sipsi, sinsice pencereye yaklaşır."- H. Taner
- pusu
- Birine saldırmak için hazırlanma durumu
- pusu
- Birine saldırmak için saklanarak beklenen yer
المصطلحات ذات الصلة
التركية - الإنجليزية
تعريف pusular في التركية الإنجليزية القاموس.
- pusu
- ambush
Tom was killed in an ambush.
-Tom bir pusuda öldürüldü.
Tom explained how the ambush would work.
-Tom pusunun nasıl çalıştığını açıkladı.
- pusu
- (Avcılık) amsuh
- pusu
- ambuscade
- pusu
- {i} blind
- pusu
- Ambuscade, ambush
- pusu
- ambushes
- pusu
- ambushed
They ambushed the enemy.
-Onlar düşmanı pusuya düşürdü.
The police car was ambushed by members of a local gang.
-Polis arabası, yerel bir çetenin üyeleri tarafından pusuya düşürüldü.
- pusu
- wait