pusulama

listen to the pronunciation of pusulama
التركية - الإنجليزية

تعريف pusulama في التركية الإنجليزية القاموس.

pusula
compass

Tom always carries a map and compass in his bag. - Tom her zaman çantasında bir harita ve pusula taşır.

Compasses point north. - Pusula kuzeyi gösterir.

pusula
scrip
pusula
script
pusula
chit
pusula
{i} note
pusula
account
pusula
slip
pusula
reminder
pusula
note, memorandum; chit (memorandum of a small debt); itemized bill (written down on an odd piece of paper)
pusula
bill
التركية - التركية
Pusulamak işi veya durumu
Pusula
(Osmanlı Dönemi) BUSULA
Pusula
tezkere
pusula
Üzerinde alacak hesabı yazılmış kâğıt
pusula
Üzerinde kuzey - güney doğrultusunu gösteren bir mıknatıs iğnesi bulunan ve yön tespit etmek için kullanılan kadranlı araç
pusula
Oy pusulası
pusula
Üzerinde kuzey - güney doğrultusunu gösteren bir mıknatıs iğnesi bulunan ve yön tespit etmek için kullanılan kadranlı araç: "Tam kutup noktasında pusula deli olmuş gibi dönmeye başlar."- Ö. Seyfettin
pusula
Küçük bir kâğıda sarılmış kısa mektup
pusula
bakınız: oy pusulası
pusula
Küçük bir kâğıda yazılmış kısa mektup, tezkere
pusula
Küçük bir kâğıda yazılmış kısa mektup, tezkere: "... elinde pusulasıyla bir jandarma geldi, kımıldamaya mecali olmayan Emine'yi ite söve önüne kattı, şehrin dışındaki hapishaneye götürdü."- R. H. Karay. Üzerinde alacak hesabı yazılmış kâğıt
pusulamak
Pusu konumuna veya durumuna getirmek