Kitabımı yayınlamak zorundayım.
- I have to publish my book.
Dan bir kitap yayınlamak istedi.
- Dan wanted to publish a book.
Tom yayıncılık işinde.
- Tom is in the publishing business.
O yayıncılık şirketinin geliri yükseldi.
- That publishing company is in the black.
Dan bilimsel makalelerini yayımlamak için baskı altındaydı.
- Dan was under pressure to publish his scientific articles.
Profesör White, geçen yıl ilk kitabını yayınlandı.
- Professor White published his first book last year.
Birkaç gazete haberi yayınladı.
- Several newspapers published the story.
1969 yılında yayımlandı.
- It was published in 1969.
Uyuşturucu ile ilgili suçlar konusunda Doyle'nin çalışmasında sunulan argüman bir beyaz kağıt olarak ilk kez yayımlandı.
- The argument presented in Doyle's study was first published as a white paper on drug-related crimes.
O yayıncılık şirketinin geliri yükseldi.
- That publishing company is in the black.
Tom yayıncılık işinde.
- Tom is in the publishing business.
... at elite schools, they're not publishing at all. ...
... And we worked on internet publishing software, ...